Başbakan'ın Avam Kamarası'nda G7 Zirvesi ile İlgili Konuşması: 22 Mayıs 2023

Sayın Meclis Başkanı, bugün Manchester Arena'da meydana gelen trajik bombalı saldırının üzerinden altı yıl geçti ve tüm Meclis, kurbanları ve ailelerini anmak üzere bir araya geldi.

Lee Rigby'nin ailesini de cinayetin onuncu yıldönümünde anıyoruz ve yaslı asker çocukları için bağış toplayarak babasının anısını onurlandıran oğlu Jack'i takdir ediyorum.

Jack'in annesinin de belirttiği gibi, Lee şüphesiz büyük bir gurur duyacaktır.

Sayın Başkan, Hiroşima'yı ziyaret eden ilk Birleşik Krallık Başbakanı olma onurunu yaşadığım Japonya'daki G7 Zirvesi'nden yeni döndüm.

Bu Meclisi ve İngiliz halkını temsilen, orada yaşanan yıkım ve insani acılardan duyduğumuz derin üzüntüyü ve nükleer silahların bir daha asla kullanılmamasını sağlamaya yönelik sarsılmaz kararlılığımızı ifade ettim.

G7 Zirvesi'ne ilişkin olarak Meclis'e sunduğum raporda, sıklıkla ortaya çıkan bir yanlış anlamaya doğrudan değinmek istiyorum.

Bu, Britanya'nın bir şekilde küresel sahneden çekildiği ya da etkimizin azaldığı inancıdır. Bu düşünceyi kesinlikle reddediyorum.

Geçtiğimiz aylar, Muhafazakâr hükümetin İngiliz halkının önceliklerine olan bağlılığını ve dünyanın en önemli sorunlarından bazılarını ele alma kabiliyetimizi ortaya koymuştur.

Bu durum özellikle Ukrayna'da daha belirgindir.

Dostum Başkan Zelenskiy'i geçen hafta Birleşik Krallık'ta tekrar ağırlamak benim için bir ayrıcalıktı.

G7 Zirvesi'ndeki varlığı tarihte önemli bir ana işaret etmektedir.

Putin bu savaşı başlattığında, sağlam durma kararlılığımızı yanlış hesapladı. O zaman da yanılmıştı, şimdi de yanılıyor.

Biz yaptırımları sıkılaştırırken, Rusya'nın ordusu savaş alanında bocalıyor ve ekonomisi içeride zorlanıyor. Hiroşima'da Devlet Başkanı Zelenskiy ile bir araya gelen G7 liderlerinin görüntüsü dünyaya çok önemli bir mesaj gönderdi: Ukrayna'yı gerektiği sürece destekleyeceğiz.

Başta ABD olmak üzere müttefiklerimiz arasında kayda değer ortak çabalara tanık olduk.

Yine de Ukrayna'ya yönelik uluslararası destekte üstlendiğimiz öncü rolden son derece gurur duyuyorum.

Ukrayna birliklerini ilk eğiten, Avrupa'da ölümcül silahları ilk tedarik eden ve tankları ilk teslim eden ülke biz olduk.

Daha bu ay, uzun menzilli füzeler sağlayan ilk ülke olduk.

Şu anda Ukrayna hava kuvvetlerini eğitmek ve donatmak için bir koalisyona liderlik ediyoruz.

Geçen yıl ABD'den sonra ikinci sırada yer alarak 2,3 milyar Sterlin askeri yardımda bulunduk ve bu yıl da bu rakamı yakalayacağız ya da geçeceğiz.

Putin tereddüt etmeyeceğimizi çok iyi bilmelidir.

Ukrayna'nın sadece galip gelmekle kalmayıp aynı zamanda uluslararası hukuk, BM Şartı ve toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı temelinde adil ve kalıcı bir barışa ulaşacağından eminiz.

Sayın Meclis Başkanı, uzun vadeli güvenlik ve refahımıza yönelik en büyük meydan okuma karşısında da aynı şekilde kararlıyız: Çin.

G7 sırasında da görüldüğü üzere Birleşik Krallık'ın tepkisi müttefiklerimizle tamamen uyumludur.

Hint-Pasifik'teki savunma bağlarımızı güçlendirmek, mineraller ve yarı iletkenler gibi kritik alanlarda tedarik zincirlerimizi çeşitlendirmek ve Çin'in başkalarının egemenliğini zayıflatmak için ekonomik baskı kullanmasını önlemek için başkalarıyla işbirliği yapıyoruz.

Eylemlerimiz somuttur, sadece retorik değildir.

Ancak ekonomik güvenliğimiz Çin'in yarattığı riskleri yönetmenin ötesine geçmektedir, Sayın Başkan.

Oldukça iddialı bir ticaret gündemi aracılığıyla Brexit sonrası özgürlüklerimizden doğan fırsatları değerlendiriyoruz.

Dünyanın en hızlı büyüyen bölgesi ile bir ticaret anlaşması olan CPTPP müzakerelerini tamamladık.

Kanada ve Avustralya ile kritik maden ortaklıkları kurduk.

Japonya ile bir yarı iletken ortaklığı da imzalandı.

Windsor Çerçevesi, iç pazarımızdaki ticaretin sorunsuz akışını sağlar.

Ayrıca Cuma günü, Japon işletmelerinin Birleşik Krallık'a olan önemli güvenini yansıtan yaklaşık 18 milyar sterlinlik yeni yatırımlarını duyurduk.

Bu da çok sayıda iyi maaşlı iş yaratacak ve ekonomik büyümeyi teşvik edecektir.

Ayrıca, Sayın Başkan, yasadışı göçle mücadele etmek üzere küresel çapta adımlar atıyoruz.

Britanya'ya kimin gireceğine karar verecek olan Britanya hükümetidir. Tekneleri durdurmalı ve suç çetelerinin iş modelini ortadan kaldırmalıyız.

Bu amaçla, Arnavutluk ve Fransa ile yeni anlaşmalar yaparak ve geçen haftaki Avrupa Konseyi toplantısında da ele alındığı üzere AB sınır gücü ile işbirliği halinde yasadışı göçle mücadelede uluslararası işbirliğini arttırıyoruz.

Bu hafta sonu düzenlenen Zirve'de G7 içerisinde de işbirliği anlaşmaları sağladık.

Dolayısıyla Sayın Başkan, dış politikamız İngiliz halkına etkin bir şekilde hizmet etmektedir.

Hint-Pasifik'ten Washington'a ve Avrupa'ya uzanan bir yelpazede hem uzun süredir müttefiklerimizle hem de yeni ortaklarımızla ilişkilerimizi güçlendirerek Birleşik Krallık için diplomatik bir fayda sağlıyoruz.

Dahası da var.

Savunma için milyarlarca dolar daha taahhüt ederek NATO'ya en fazla katkı sağlayan Avrupalı ülke olduk.

İngiltere, Avustralya ve ABD için hem Atlantik hem de Pasifik'te birlikte çalışabilir filolar sağlayacak olan AUKUS denizaltısını tasarlamak ve üretmek için tarihi bir anlaşma imzaladık.

İtalya ve Japonya ile birlikte geleceğin savaş uçaklarını geliştirmek üzere yeni bir girişim başlatıyoruz ve Carrier Strike Group'un 2025 yılında Hint-Pasifik'e döneceğini teyit ettik. Ayrıca İngiliz ordusu Sudan'da herhangi bir ülke tarafından gerçekleştirilen en büyük tahliyeyi başarıyla gerçekleştirdi.

Birleşik Krallık'ın değerlerimizi savunmak için sert güç kullanma kabiliyetinden şüphe duyanların, İngiliz tanklarını kullanan ve uzun menzilli füzelerimizi ateşleyen Ukraynalı askerleri gözlemlemeleri yeterlidir.

Tüm bunlar, Sayın Meclis Başkanı, uluslararası alanda değerlerimizi korurken yurt içinde nasıl başarılı olacağımızı göstermektedir.

Dış politikamız bu şekilde Britanya halkı için somut faydalara dönüşüyor.

İşte bu nedenle Britanya dünya sahnesinde kendinden emin, gururlu ve özgür bir şekilde ilerliyor.

Bu açıklamayı Meclis'in takdirine sunuyorum.